Babacan: Alkollü içkilerdeki vergi kabul edilebilir değil
DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, yeni gelen Özel Tüketim vergileriyle ilgili olarak "Alkollü içkilerdeki vergi kopmuş gitmiş durumda, kabul edilebilir değil. Komşularımızda yarı fiyatına, üçte bir fiyatına alkol satılıyor. Türkiye'de bu vergilerin yüksek olması kaçakçılığı doğuruyor" dedi.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Medyascope‘ta Ruşen Çakır’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Ali Babacan, erken seçim, kayyım atamaları, 17-25 Aralık soruşturmaları, 15 Temmuz darbe girişimi, artırılan vergiler ve LGBT haklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
 
‘BAHÇELİ DESTEĞİNİ ÇEKERSE ERKEN SEÇİM OLUR’
 
Erken seçim kararının Cumhurbaşkanlığı ve TBMM tarafından alınabileceğini belirten Babacan şöyle konuştu:
 
“Mecbur kalmadıkça, zorunlu kalmadıkça erken seçim olabileceğini düşünmüyorum. Bunun olabilmesi için iki şeyin söz konusu olması gerekiyor. İktidar ortağının desteğini yani Bahçeli’nin desteğini çekmesi. Bunun olup olmayacağını öngörmek zor. Ülkedeki şartların yönetilemez olması. Sosyal siyasal ve ekonomik şartların zorlaması yani iktidarın meşruiyetini kaybetmesi.”
 
Babacan, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in erken seçim söz konusu olduğunda milletvekili verebileceği yönündeki soruyla ilgili de “Bu konuda bir gündemimiz yok. Olağanüstü bir durum olursa o zaman konuşulur” diye konuştu.
 
‘DEMİRTAŞ İLE İLGİLİ YARGI SÜRECİ TAM BİR GARABET’
 
Babacan, HDP’li belediyelere kayyım atanması konusunda da görüşlerini açıkladı. Seçilmiş bir belediye başkanının yargı kararı olmadan görevden alınmasının doğru bulmadığını belirten Babacan “İçişleri Bakanlığı’nın yerel yönetimler üzerindeki vesayeti kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
 
Babacan, Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili yargı sürecinin de tam bir garabet olduğunu ifade etti.
 
’17-25 ARALIK DOSYALARI TEKRAR İNCELENMELİ’
 
17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları ilgili bir soruyu yanıtlayan Babacan, “Yargı ve polis teşkilatına nüfuz etmiş bir grubun belli dosyaları uzun zamanca bekleterek o günkü iktidara yönelik minik bir darbe teşebbüsüydü. Ancak o dosyaların bir noktada tekrar incelenmesinde de bir fayda görürüm doğrusu” diye konuştu.
 
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Türkiye’de çok farklı bir ortamın oluştuğunu belirten Babacan, “Allah’ın lütfu ifadesi bile kullanıldı, o ortam istismar edildi. Darbeyi planlayan, teşebbüs eden kim varsa ağır cezalar almalı ki bir daha askeri darbeler gündeme gelmesin ama haksız yargılamalar da oldu” diye konuştu

Diğer Yazılarımız