DSP Başkanlık Kurulu olağanüstü toplandı
Suriye’nin İdlib kentinde rejim güçlerinin düzenlediği saldırı sonucu 36 askerimizin şehit olması nedeniyle DSP Genel Başkanı Önder AKSAKAL, Başkanlık Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırmasının ardından, kurul bugün saat 14:00’te toplandı.

Toplantının ana konusu, İdlib’te Türk Silahlı Kuvvetlerimize yapılan hain saldırıydı. Toplantı sonrası yayınlanan bildiri şöyledir:

 

Ülkemizin güney sınırlarında yürütülen terörle mücadelesi, Rusya destekli Suriye ordu güçlerinin gerçekleştirdiği hava saldırısında 36 askerimizin şehit edilmesiyle yepyeni bir aşamaya evrilmiştir.

 Düne kadar terör örgütleriyle karşı karşıya olan Türk ordusu, bu olayla doğrudan resmi devlet gücünün saldırısına uğramıştır.

 Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatımız ve diğer güvenlik güçlerimiz, güney sınırlarımız ötesinde kendilerine verilen görevleri büyük bir özveriyle ve başarıyla yerine getirmişler, yurdumuzun ve halkımızın güvenliğini, “tehlike” sınırımızdan girmeden önlemeye çalışmışlardır.

 Ama büyük bir kargaşa yaşayan Irak ve Suriye’nin yeniden yapılanması konusunda Türkiye’nin haklarını ve bu ülkelerle dayanışmasını güvenceye alacak bir siyasal plânlama maalesef başarılamamıştır.

 Ancak gelinen noktada lâfı dolandırmadan, uyduruk bahaneler öne sürmeden, konuyu mesnetsiz gerekçelere ihale etmeden adını koyma mecburiyeti doğmuştur.

 Türk ordusuna yapılan bu saldırının adı resmen Türkiye’ye savaş ilânı “Resti”dir!

 Türkiye devletinin temel dış politikası konusunda “Yurtta barış, dünyada barış” anlayışıyla oluşturulmuş olan Demokratik Sol Parti’nin “Bölge merkezli dış politika” stratejileri derhal uygulamaya konulmalıdır.

 Dolayısıyla mevcut sorunun iç politikaya malzeme edilmeden birlik ve beraberlikle bilimsel metotlarla devlet aklının hakim kılınarak çözüme ulaştırılması zorunludur.

 Gerek Rusya ve İran, gerek ABD ve gerekse diğer paydaşları tarihten buyana bildiğimiz gerçek yüzlerini göstermiş, Türk milletini yeni bir sınava tabi tutmak istemişlerdir.

 Türkiye, bugünden sonra yeni bir diyalog arayışı konumunda olmamalı, çözümün adresi ANKARA olmalıdır. Ulusal Kurutuluş savaşımızda ve en son Kıbrıs Barış Harekâtında olduğu gibi artık kendi göbeğini kendi kesmelidir.

 “Stratejik derinlik” ismi verilen sığ politikaların sonucu yaratılan manzarada ortalığı derleyip toparlama görevi yine Türk milletine düşecektir.

 Başta Rusya olmak üzere, NATO müttefikimiz ülkeler Türkiye’nin bölgesel önemini ve gücünü bugüne kadar göremediyse artık bugün öğrenmek zorundadırlar.

 Bülent Ecevit bu savaş kışkırtıcısı küresel güçler ve yerel işbirlikçilerine karşı “Şah İsmail ile Yavuz Selim’i barıştırmanın zamanı gelmiş hatta geçmektedir.” diyerek ilgili toplum kesimlerini uyarmıştı.

 İnanç ve köken ayrımı yapmadan milli birlik, özgürlükçü laiklik ve çoğulcu demokrasi halkımızın bu virüslere karşı bağışıklık düzeyini yükseltecek, Demokratik Sol Parti’nin önerdiği temel parametrelerdir.

 Türk milleti şanlı tarihinde çok ihanetlerle karşılaşmıştır, ancak asla diz çökmemiş, en çaresiz anında dahi onurundan ödün vermemiş asil bir millettir!

 Hain saldırıda şehit düşen evlatlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, milletimize başsağlığı diliyoruz.

Diğer Yazılarımız