Handan Toprak Benli DSP'den istifa etti
Önceki dönem Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli aylardır iddianamesi bile hazırlanamayan bir davada 'CHP’li belediyelerde yolsuzluk' iddiasıyla Bakırköy Kadın Cezaevi’nde 10 aydır tutuklu bulunuyor. Benli operasyon sırasında da 'yapılanların siyasi bir proje olduğunu, asıl hedefin kendisi olmadığını CHP’li belediyeleri itibarsızlaştırmak olduğunu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesini CHP’nin elinden alınıp, Ekrem İmamoğlu’nu da tutuklamaya kalkışacaklarını' ısrarla söylemişti.

 
Cezaevinde 10 aydan beri savunma hakkı elinden alınarak tutsak edilen Handan Toprak Benli, bugün yayınladığı mesajında Demokratik Sol Parti'nin siyasi tutumunu eleştirerek muhalefet bloğunda neden yer almadığını sordu. Demokratik Sol Parti'nin Cumhuriyetin temel ilkelerinden ve ilkeli siyasetten uzaklaştığını söyleyen Benli, bu tutumu nedeniyle DSP üyeliğinden istifa ettiğini de açıkladı.
 
İŞTE HANDAN TOPRAK BENLİ'NİN O MESAJI:
 

KAMUOYUNA DUYURUMDUR

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında aynı zamanda sistemin oylanacağı bir seçime doğru gidiyoruz. Var olmak ya da yok olmak kadar önem taşıyan bu seçim öncesinde, kimi muhalefetin hala yeterli bilinci, taşıyamadığını görmekteyim. 

Bıçağın kemiğe dayandığı, demokrasi tarihimizde bugüne kadar benzeri görülmemiş olan bu karanlık günlerde; Altılı Masa çevresinde safları sıklaştırmış, tehlikenin farkında bir “Muhalefet Bloku”na gereksinim olduğu açıktır.

Bu bilinçle, tutuklanmadan önce böyle bir muhalefet dayanışmasının oluşması için çalışmalar yapmış ve girişimlerde bulunmuştum. Hükümeti, 2002 yılında seçimle bu iktidara devreden Demokratik Sol Parti'nin, 20 yıl sonra iktidarı devralacak muhalefet blokunda yer alması gerektiğini düşünüyor ve bunu tarihi bir görev olarak görüyordum.

İnanıyordum ki; Demokratik Sol Parti'nin muhalefet blokunda yer almasıyla, parti tarihi görevini yerine getirmiş olacak ve Ecevitlerin de ruhu rahat edecekti. Altılı Masayı oluşturan siyasi partilerin genel merkezlerinde ilgili Genel Başkan Yardımcılarıyla birçok görüşme gerçekleştirmiştim.

Ancak bu çalışmalardan rahatsız olanlar tarafından; muhalefet belediyelerini itibarsızlaştırmaya yönelik, önceden hazırlanmış ve yargıyı kullanarak yapılan bir operasyona dâhil edilip, 1 Nisan 2022’de gözaltına alındım, haksız ve hukuksuz olarak tutuklandım. Bu özgürlük kısıtlaması bütün haksızlığı ve hoyratlığı ile sürüyor. İddianame çeşitli bahanelerle hazırlanmıyor. Cezaevinde 10 aydan beri, savunma hakkı engellenmiş bir tutsak olarak, tecrit altında tutuluyorum.

Amaç eski bir belediye başkanının 6-7 yıl önceki tarihlere ilişkin ihaleleri üzerinden yürümek ve eski Beylikdüzü Belediye Başkanı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na ulaşmaktır. Bu inancı ve diri durmayı kestiremeyenler beni burada ömür boyu tutsalar da, muhalefetin üzerine yürünecek ve bu yöntemle seçim kazanma olasılığı yaratacak hiçbir dayanağa benim üzerimden ulaşamayacaklardır.  

İktidar meşru zeminini çoktan yitirdiğini, freni patlamış yüklü bir kamyon gibi yokuş aşağı beklenen sona doğru hızla gittiğini, hile ve sosyal mühendislik olmadan bir seçim kazanamayacağını anlamıştır. Halkta algı oluşturmak için, benim asılsız olarak suçlandığım benzer konularda ve aynı yöntemi kullanarak, diğer muhalefet parti mensubu belediye başkanlarının haklarında da soruşturma başlatılmış veya haksız ve hukuksuz olarak tutuklanmıştır. İktidarın beklentisi muhalefet partilerine mensup belediyeler üzerinde bir olumsuz imaj yaratmaktır.

Halkın iradesinin hiçe sayıldığı, yargının sopa gibi kullanılarak yargı eliyle muhalefetin sindirilmeye çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Halk, yoksulluğa mahkûm edilerek geçim derdinden başka hiçbir şeyi düşünemeyecek bir hale getirilmiştir. Bu zulüm düzenini yaşarken, şimdi değilse ne zaman muhalefetin tüm unsurları bir araya gelecek ve önemli bir odak oluşturacaktır?

Oysa, Demokratik Sol Parti, kuruluş felsefesi gereği, muhalefet blokunda yer alması ve Altılı Masa’yı oluşturan veya destekleyen partilerden birisi olmasıyla tarihi görevini yerine getirmiş olacaktı. Seçime bu kadar az bir süre kalmışken, Demokratik Sol Parti’nin, iktidara ve iktidarın hukuksuz uygulamalarına karşı herhangi bir tepki koymadığını, hatta bazı siyasi beklentiler içinde olduğunu, aynı zamanda iktidarın bana karşı yaptığı yasa dışı uygulamalara da sessiz kaldığını ne yazık ki gördüm.

Demokratik Sol Parti’nin, iktidarın hukuksuz uygulamalarına seyirci kalması, kendi ilkelerinden kuruluş felsefesinden uzaklaşması, muhalefet blokunda yer almadığı gibi muhalefetle birliktelik konusunda herhangi bir tutum ve tavır da almamasından dolayı, DSP üyeliğinden istifa ediyorum.

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerinden ve ilkeli siyasetten uzaklaşan Demokratik Sol Parti'ye tarafımın belli olması için istifamı noter aracılığıyla göndermiş bulunmaktayım. İstifamın, muhalefetin geniş katılımla aynı aday etrafında büyük bir blok halinde bir araya gelmesine ve bu düzenin değişmesine vesile olmasını, fikirlerimi değil bedenimi tutsak eden demir parmaklıklar arkasından umut ediyorum.

 

 

Dr. Handan Toprak BENLİ

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

M-18

 

Diğer Yazılarımız