Erdoğan: Putin'e 'Aradan çekilin, bizi rejimle baş başa bırakın' dedim
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul milletvekilleriyle buluştuğu toplantıda yaptığı konuşmada İdlib konusunda Suriye rejimine verilen sürenin bu gece dolacağını söyledi

İstanbul milletvekilleriyle buluştuğu toplantıda konuşma yapan Erdoğan, rejim güçlerine verilen sürenin bu gece dolduğunu ifade ederek "Suriye meselesi Türkiye için asla macera değildir" dedi.
 
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşlar;
 
Ülkemizin Suriye'de yürüttüğü mücadelenin anlamını hala kavramayanların bulunduğunu üzüntüyle görüyoruz.
 
Idlib meselesi ülkemizi sıkıştırmak için özellikle kugulanan konu olarak önümüze geldi
 
Yaklaşık 4 milyon insan rejimin kanlı saldırıları sebebiyle sınırlarımıza doğru harekete geçmiştir. 1,5 milyonu şu anda sınırımızdadır.
 
3,7 milyon Suriyeliyi ülkemizde barındırıyoruz, yeni bir göç dalgasını kaldırabilecek durumda değiliz.
 
Bizim Suriye’deki tek amacımız sadece sınırlarımızı teminat altına almak istiyoruz
 
Putin’e ‘Çekilin, bizi rejimle baş başa bırakın” dedim
 
Sayın Putin'e de söyledim. 'Sizin orada ne işiniz var?' Eğer siz üs kuracaksanız, yine kurun ama orada bizim önümüzden çekilin
 
Biz oraya Esed'in davetlisi olarak gitmedik. Biz oraya Suriye halkının davetlisi olarak gittik. Suriye halkı "tamam bu iş bitti" demeden bizim ordan çıkma niyetimiz de yok
 
Bizim ne petrol ne orada toprak derdimiz var, bir güvenli bölgeyle sınırlarımızı teminat altına almak istiyoruz.
 
Karşımızdaki senaryonun asıl hedefi Suriye değil, Türkiye'dir. Suriye'de istediklerini alanlar, namluları hemen Türkiye'ye çevirecektir.
 
Şu anda ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum: 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' sorusu, aslında 'Türkiye terör örgütlerine ve kendine düşman bir rejime teslim olmalı.' önerisini bize tavsiye ediyorlar. Bunların yaptığı budur.
 
Bugün Suriye'yi fiilen 3'e bölenlerin Türkiye'nin bütünlüğüne saygı göstereceğini düşünmek gafletten öte bir durumdur.
 
İdlib harekatımızda önceki gün vermiş olduğumuz 34, daha sonra 36'ya çıktı. Şehitlerimiz inanıyorum ki bu milletin vatan kılınması mücadelesinin zirve yaptığı noktalardır.
 
PKK'nın, 1984'te gerçekleştirdiği ilk eyleminden itibaren kendi topraklarımızda 7500'e yakın güvenlik görevlimiz ile 6800'e yakın sivil vatandaşımızı kaybettiğimizi unutmayalım. Bugün sadece Suriye'de eğitilmiş ve donatılmış terörist sayısı 40 bin ile 60 bin arasında ifade ediliyor.
 
Yaptığımız operasyonlarda 2 bin 100'ün üzerinde rejim askeri öldürüldü,300'e yakın araç imha edilmiştir
 
Dün akşam itibarıyla 7 kimyasal ürünlerin olduğu depo, onlar da yine patlatılmıştır. İşin bu noktaya gelmesini asla arzu etmezdik. Ama madem ki kendileri bizi buna zorladılar sonuçlarına da katlanacaklar
 
Suriye'de tüm sınır hattımız boyunca 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölgeyi bilfiil oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor
 
Rejime de onları destekleyenlere de kararlığımızı göstereceğiz.
 
Dün gün boyu liderlerle görüşmelerimiz oldu, ana muhalefetin başı hariç. O, arama lütfunda bulunmadı. Neymiş ben onu arayacakmışım. Ben seni ne arayım ya, dünya bizi arıyor, sen de bizi ararsın, biz de sana bütün detaylarıyla her şeyi veririz.
 
Bize verilen söz neydi? YPG, PYD'yi bunları bu bölgelerden çıkacaklardı. Ne Rusya ne ABD bu sözleri tutabildi, çıkaramadılar.
 
Kapıları açarız demiştik, Avrupa inanmamıştı. Sonunda açtık. Kapıları kapatmayacağız ve mülteci geçişini engellemeyeceğiz. AB artık sözünde durmalı
 
Terör örgütlerine binlerce tır silah mühimmat, araç, gereç yardımını yapanlar, rejim çok ciddi manada silah, mühimmat, araç gereç füze her şeyi yine bu ülkelerden alırken kimse Türkiye'ye ne bu konuda herhangi bir destek veriyor, ne de bu mültecilerle ilgili bize destek veriyor
 
Birileri birliğimizi ve beraberliğimizi dağıtmak isteyenler olabilir. İnşallah bu dava bunlardan da etkilenmeyecek. Bu tür yanlış yollara sapanlar her zaman bedelini ödeyecektir.
 
 
Independent Türkçe
 

Diğer Yazılarımız